KÖYDEKİ SÜLALELER VE SOYADLARI
Köyde aşiret ya da boy yoktur. Akrabalıklar sülale şeklinde kendini göstermektedir. Çukurköy’de on dört tane varlığını devam ettiren sülale bulunmaktadır. Akrabalıkların kökeninde aynı atadan çoğalan ve soyadı kanununa göre ortak soyadı alan aileler bulunmaktadır. Bununla birlikte aynı atadan gelerek farklı soyadı alan bir aile de mevcuttur. Soyadı kanununda “ÇAM” alınması gerekirken, bir aile soyadını “TETİK” olarak almıştır. Köyde yaşayan ailelerin soyadları ve takma adları şu şekildedir;
SOYADI | TAKMA ADI |
Çam-Tetik | Baluşağı |
Gümüş | Ganülü |
Sevindik | Mizamgil, Çolakgil,Çavuşgil (Kuşçulu köyünden gelme) |
Oral | Çöntoğlu(Gedikli köyünden gelme) |
Akkaya | Kadılı (Kadıgil),Kara Salihgil |
Kaya | Garipli (Garipoğlu),Kara Hüseyin, Dingilli |
Kösekahya | Kösegil (Köseel) |
Görür | Kör Hüseyinli (Köroğulları) |
Basmacı | Mocugil |
Demirci | Hacı Dayıgil |
Aydın | Alorlu (Geldikleri köyün ismini takma ad olarak almışlardır) |
Çakır | Pitigil |
Güngör | Alogil (Çaldere köyünden gelme) |
Güneş | Çapallı (Kuşçuludan gelme) |
Yıldırım | Yıldırımlı |
Türk | Kuruveligil |
Bu takma adların nereye dayandığı bilinmemektedir. Yaygın kanıya göre bu isimlerin, geçmiş dönemlerde ailelere takılan lakapların aynen veya değişerek günümüze ulaşan şekli olduğu söylemek mümkündür. Konuşulan insanların çoğunluğu bu takma adların nereden geldiğini bilmemekte, kendi adını sevenler olduğu gibi hoşlanmayanlarda bulunmaktadır. Bu adlar mahalle adı olarak da karşımıza çıkmaktadır. Örneğin “Mocuklu” mahallesi, Kösekahya mahallesi, Çavuşgil mahallesi gibi.Bu adlar aynı zamanda köydeki ailelerin takma adıdır.
Bu mahallelere adını veren aileler, çoğunluk nüfus olarak yaşamışlardır. Bir kısmı halen aynı şekilde devam etmektedir. Ayrıca köyde herhangi bir azınlık mensubu yoktur. 1960’lı yılların başlarında köyde 130 hane olduğu kaynak kişilerin ortak görüşü olarak ortaya çıkmaktadır. 2001 yılı itibariyle sürekli olarak köyde yaşayan hane sayısı 40’a düşmüştür. Nüfusun azalmasında en büyük sebep olarak köy halkının büyük şehirlere göç etmesi gösterilmektedir. Birkaç yıl sonrası için köyde kimsenin barınmayacağı da ifade edilmektedir. Buna en iyi örnek olarak köyde okulun olması ancak öğrenci bulunmamasını verebiliriz. Son birkaç yıldır da emekli olarak köye dönen olmamıştır. Diğer taraftan emekliliği olmayıp köyde olan yaşlılar da sağlık nedenleriyle çocuklarının bulunduğu şehre zorunlu olarak gitmektedir.